rahatlık,
gözlerine bakıp "seninleyim"cevabını okumak
mutluluk,
mutluluk,
dayatılmışlıklara "hayır" diyip fajitasa "evet" demek
beğeni,
düşünen adam heykelinden çok kedisine çay içiren "düşünceli adam"lara hayran olmak
paylaşım,
paylaşım,
olası tekliklere her daim "iki pipet"le karşılık vermek
güven,
güven,
"mobesa"nın kelime anlamını bilse de orada olacağını bilmek
gerçeklik,
gerçeklik,
gözlerindeki hüznün ıslaklığıyla renklenip deklanşöre dokunmak
sevgi,
sevgi,
sözlük anlamından ötesi olmayan uzaklıklar öncesi farklı operatörlerden yarım saat konuşup ne dediğini değil ne hissettiğini anlamak
samimiyet,
samimiyet,
tüm kimliklerden sıyrılıp sahne arkasında da kendin olmak. Kalbi başka melodilerle demlenirken dillenmeyen şarkısına eşlik etmek
hesapsızlık,
hesapsızlık,
her türlü "olabilecek"leri umursamayı reddederek onun kıyafetleriyle daha da güzelleşmek. Banka önlerini amacı dışında kullanıp gereksiz hassasiyetlerin yerleşmesini sağlamak.
saygı,
saygı,
kendi kararlarını alabilmesi için sonuna kadar yanında olup yanlış yaptığında elini sıkıca tutup seni görmezden geldiğini unutmak.
rahat bırakmak,
rahat bırakmak,
talihsiz kadınlar serisinin halkası olma umuduyla bileklerine yeni şekiller verdiğinde onu pucca saatle ödüllendirmek.
koşmak,
"sana ihtiyacım var" dediğinde zamanın dışına çıkıp gecenin bir vaktinde ona koşmak.
nefret,
nefret,
kalanın sen olduğunu unutmadan her düştüğünde dizlerini öpenin o olmasını dilemek.
özlem,
sanal muhabbetsizliklerin büyüsüne yenilmeyen namelere kalbini koyabilmek,
içmek,
içmek,
limonlu akminanın reklam serinliğine güvenerek, göz yaşlarına özgürlüğünü vermeden öylece içebilmek. "Giderim" şarkısını küllük olarak kullanılan kırmızı tuborgla daha da renklendirmek.
umut,
umut,
iki kişilik dünyanda mal mal oturup yeşil orduların seni fethetmesini dilemek.
hatırlamak,
hatırlamak,
tek taraflı hislerin özgürlüğüyle bir insanı sevebiliyor olmaktan mutlu olup salçalı soslu gitmeleri hatırlamak.
salaklık,
şükrü saraçoğlunun önünden geçerken "az sonra şampiyon olacak bir takım için fazlaca sessiz" dedikten hemen sonra taksicinin: " Maç Denizli'de" demesiyle futbol ilgisi-zliği-ne rağmen o dakika onla zevkle salaklaşabilmek.
sonsuzluk,
sonsuzluk,
herkes her şey gelip geçerken olası yeryüzünde hancı olabilmek.
küçülmek,
gitmemesi için defalarca kendinden giderek isteyerek yerin dibine geçmek.
sarılmak,
sarılmak,
kendi topraklarına indiğinde tanıdık ilk yüz olmak istiyorum deyip ona sarılmak. "zayıflamışsın" deyip onca ertelenmişliğin hırsıyla tekrarlanan sarılmaları on dakikaya sığdırdığında bile onsuz olamayacağını bilmek.
arkAdaŞlıK,
"yürümek bir ömür boyu beraberce el ele"cümlesinin gerçek olmadığını bile bile
"yar senin derdinden derbeder oldum" şarkısıyla salağa dönmek.
27 yorum:
hayranlık,
söylediği her sözü kayıt altına almak istercesine dinlemek, daha çok dinlemek, iyi dinlemek.
arkadaş bi tek kendimi tanırımı :) kıtabı yalan ettık galıba !
ah, hangi damarı keseceğinizi hangi damarı sıkacağınızı iyi biliyorsunuz şekerim.
zira biz bi bok bilmeziz.
kesinlikle çok iyi bir dinleticisin skör
o zaman yalnızsınız sevgili isimsiz(kitap yok)
sadece ne kadar derin olacağını kestiremiyorum pasesiv
"Arkadaşlık o kadar hassas bir konudur ki, eğer duygulara dayanmasına müsaade edilirse asla bir an bile sona ermeme güvencesi söz konusu değildir.
Hiçbir durumda sevgi arkadaşlığın nedeni olamaz, çünkü duygu kendi seçimine kördür"KANT
"aslında sende bilirsinki kendi kendine konuşmaktan başka bir şey değildir aşk"CEZMİ ERSÖZ
güzel birliktelik arkAdaŞlıK:)))
ki bu yazıyı blogspot sayfalarından önce mobesa kameraları kaydetmiş, farklı operatörler dinlemiş..çok zayıflmaşsın ve tüm zayıflıklarımızı kapatmak için bir pucca saat..
bilmek,
seni en iyi anlayanın o olduğunu bilmek
hades seçimlerimde öncelik duygularımın olmuştur her daim
inanmak, hayatının arkAdaŞlıKı olduğuna inanmak
yok olsun ! cok yardımcı oldun
en az senin kadar yardımseverim
rengarenk yanılgılar içinde elele yalnızlıklar arkadaşlıklar, aslında..
el ele aş(ı)kların yalnızlığı mete
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
ben
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf,
beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
ama
biz
o zamana kadar
o kadar karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile
zerrelerimiz
yan yana düşecek.
toprağa beraber dalacağız.
ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak iki çiçek açacak :
biri
sen
biri de
ben.
ben
daha olumlu düşünüyorum
ben daha bir çocuk doğuracağım
hayat taşıyor içimden.
kaynıyor kanım.
yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
ama ölüm de korkutmuyor beni.
yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
içimden bir şey :
belki diyor.
yar senin derdinden derbeder oldum
:(:(((( (mu)
sen ben:))onlar biz...
illede ben:)))
illede sen...
ben:)))
merhaba kirpi... bu sen misin yoksa sen mi sandım ? :))
ne sandın?
ben de merak ettim
neyi merak ettin orcrist?
İzninle genç bayan,
Eklemek isterim ki;
Selvi simin,
Balıkların Ay'a tapınmasından başka hiçbir şey değildir.
Yorum Gönder